Gazi Paşa, Rusya Büyükelçiliğine bir soru soruyor. "Cumhuriyet Bayramımız dolayısıyla sizin lideriniz beni niçin kutlamadı?' O zamanın Büyükelçisi Karahan, Cumhurbaşkanları Kalinin kendilerini kutladığını söylüyor. Atatürk'ün cevabı müthiş; "Sizin Cumhurbaşkanınız, aynı zamanda önderiniz midir?' Cevap, "Hayır'. Atatürk soruyor; "Önderiniz kim?' Cevap; "Stalin'. Atatürk; "Öyleyse, o beni kutlayacak. Ben ülkemin hem Cumhurbaşkanı, hem önderiyim. Kalinin değil, bana kutlama mesajını Stalin göndersin' diyor.Büyükelçi Karahan, Atatürk'ün Stalin'i doğrudan aramasını isteyerek, bu işe karışmak istemediğini söylüyor. Atatürk de bunun üzerine: "Niçin ben ilk adımı atayım' dedikten sonra, tarihi cümleler geliyor:"Ben bunu ancak eşit şartlarda yapabilirim. Eğer beni kabul ettiklerini hissediyorsam yapabilirim. Başka türlü işlerine evet diyemem. Sizin biliyorum, güçlü ve mekanize edilmiş büyük ordunuz var ve ondan korkmuyorum, sizlerden korkmuyorum. Benim arkamda 18 milyon halkım var. Benim emretmem yeterlidir. Halkım arkamdan nereye isterse gelir. Ben çok zarar verebilirim, elbette bunu hiçbir zaman yapmam, çünkü benim sözüm, benim dostluğum gibi kutsaldır.'"Atatürk ile Büyükelçi'nin bu diyalogu "çok gizli" damgası ve "Stalin ile Molotov tarafından okunması" notu ile eklenerek Stalin'e sunulduğunu belirten Tural, Stalin'in Atatürk'ün sözlerini okuduktan sonra, "Dostumuz, Atatürk'ün sözleri ilgiyle, dikkatle okunsun" dediğini kaydetti.
O tarihlerde dünyanın yüreğini hoplatan Stalin'in Atatürk konusunda daima dikkatli olduğu, Atatürk ölünceye kadar Türkiye aleyhine hiçbir şeyi açıktan söylemediği gerekçesini, buradan aldığı hususunu arz edilir..